NostaljilerimizTalip BÜYÜKBAYRAMDAN
Sarayönü Boyalı köyünden bir misafir, Meydanlıya gelir. Memidiklerin odasına misafir kalır. Talip Büyükbayram ve arkadaşları başka bir odada düğün yaparlar. Bu arada misafir, oda sahibi ile düğüne gelir. Bu arada köylüler. Talip Büyükbayram'a: "Bu misafiri bir korkut" diye işaret eder. O da düğün sahibine rakı ve şarap taklidi yapmak için bir şişe ayran, bir şişe pekmez getirtir. Bunları içip sarhoş taklidi yapmaya, tabancaları havaya atmaya başlarlar. Misafir içmez. Bundan korkan misafir, Memidiklerin odasına can havliyle kaçar. Arkadaşından muhtar heyeti onun ifadesini almaya varırlar. O da şaşırarak yanlışlıkla "Sankayalıyım” der. Oradan köyüne kaçar.
Bir müddet sona Talip Büyükbayram Boyalı'ya gider. Camiden çıkınca o adam Talip'i bastonla dövmeye başlar. Köylüler, "misafire niye vuruyorsun?" deyince: "Bu adam ne misafir, ne kafir" diyerek bir yandan döğer, bir yandan olayı anlatır. Köylüler de katılarak gülerler.
Salim UĞURUN DÜKKANINDAN
Meydanlı'da Salim Uğur dükkanında bir kısım yer satılacak malzeme için ayırdı. Öte kısmında da köylüler oturarak sohbet ederlerdi.Bir gün burada üç dört kişi sohbet ediyordu. Kapının önünde de sekiz on yaşında çocuk olan Musa Durucan dükkanın kapısının önünde oynuyordu. Bu arada Bayram Büyükbayram, selam verip dükkana girip oturur. Orada oturanlardan Nuri Ağa:
''Musa, dur şimdi Bayram Ağa seni döğecek" der. Musa buna aldır-maz, oynamaya devam eder. Tekrar: "Musa, dur seni Bayram Ağa döğecek" derken dolduruşa gelen Bayram Ağa, hemen kalkar ve Musa'yı iyice bir döğer. Bu olayı halk anlata anlata bitiremez.
Ahmet USTADAN PAŞA BAHÇE
Meydanlı köyünün ustası Ahmet Küçükkeskin'in annesinin adı
Gülbahçe, babasının adı Paşa idi. Ahmet usta, birgün Kadınhanı'na bayram alışverişi için gider. Orada köyün esnafı Hacı Dananın dükkanına uğrar. Kendisinden cam bardağı olup, olmadığını, ve fiyatını sorar. Oda: Ahmet usta, cam bardağının iyisi var. Fiyatı da on liradır,öhe der. Ahmet usta: Hacı, bu bardak pahalı, ben geçen şu fiyattan aldıydım. öhe der. Bunun üzerine Hacı Ahmet usta, bu bardak en iyisi, markası da paşabahçe cevabını verir. Bunun üzerine Ahmet usta: öhe Ülen Hacı, bu bardağın markası hem babamın, hem de anamın adıymış. Ne kadar varsa hepsini sar. öhe der. Dükkandaki bütün bardakları alır. Köye döner.
Meydanlıda köy düğünlerini Mahmuthisar köyünün çalgıcıları yaparlardı. Fakat bu çalgıcılar nazlanırlar, canları calmak istemezse iyi çalgı çalmazlardı.
Bir kış gününde İbrahim Aydoğdu'nun düğününe Mahmut Hisar'dan çalgıcılar gelir. Odada eğlenmeye, çalgı çalmaya başladılar, köyde bir grup, kendi aralarında anlaştılar. Çalgıcıları korkutmaya karar verdiler. Bu olayda da Meydanhnın orta oyuncusu ve meddahı, nüktetanı Talip Büyükbayram düğün aleminin bitmesine yakın çalgıcıların yatacağı odanın önüne eski kürklerden birisini giyerek, köpek biçiminde yattı. Odadaki halkta kendi aralarında çalgıcıların yanında ''dışarıda köpeğin biri kudurmuş aman dışarıya çıkmayalım" diye konuşup kavga etmeye başladılar, bu arada çalgıcılardan birisi kaldığı odaya doğru kaçmaya başlar. Odanın önünde kürklü köpeği görünce rastgele bir eve girdi. Girdiği evin sahibi evime hırsız geldi diye uyandı. Bu adamı gören çalgıcı korku ile kaldığı odaya kendisini zor attı.
Ertesi gün kendisine bir şaka yapıldığı uygun bir dille anlatıldı. Bunun üzerine çalgıcılar, istenilen şekilde çalgıyı çalıp düğünü sona erdirdiler